Bundan önceki yayında, 30 ton/gün tırnak altı gübre üreten bir süt hayvancılığı işletmesini örnek almış, ve yıllık üretilen tırnak altı ham gübre mikarını hesaplamıştık.
Bu miktar tam olarak 10950 ton veya metreküp e eşdeğerdi. Pratik olarak bu miktarı yılda 11000 ton olarak kabul edelim.
Bu noktada tekrar bu ham gübrenin akışkan(sıvı/katı) halde olduğunu ve ham madde olarak başka bir biyolojik atık kullanılmayacağını kabul edelim.
Bu miktar tam olarak 10950 ton veya metreküp e eşdeğerdi. Pratik olarak bu miktarı yılda 11000 ton olarak kabul edelim.
Bu noktada tekrar bu ham gübrenin akışkan(sıvı/katı) halde olduğunu ve ham madde olarak başka bir biyolojik atık kullanılmayacağını kabul edelim.
Eğer silaj çürüğü, silaj artığı, veya yem artıkları gibi malzemelerde atık içine karışıyorsa, bunların miktar ve cinslerini dikatte almamız gerekecekti..!
Şimdi önemli bir planlama aşamasına geldik, bu aşamada asla hata yapmamamız gerekiyor.!
Fermentör hacminin hesaplanması, ham maddenin cinsi ve miktarına sürekliliğine çok bağlı olaması yanında, fermentör sıcaklığına da çok bağlıdır.
Fermentasyona katılan bakteriler(mikro organizmalar) kullanılan malzemenin yapısına göre farklılık gösterirler. Önemli olan bu bakterilerin çoğalmasına ve sayılarını en az iki katına çıkarmalarına olanak verecek yeterli süre fermentörde kalmalarını sağlamaktır.
Bu süreye fermentörde kalma, fermentördeki oyalanma süresi diyelim. Eğer çok kısa seçersek mikro organizmalara en az iki katı çoğalmalarını engelleriz ve buda bakterilerin azalmasına, ve gaz oluşumunun önlenmesine yol açar..!
Bu sürenin en üst limitini pratikte kazanılan deneyimler, teknik ve ekonomik koşullar belirler. Bu süreç içindeki gaz üretiminin en üst seviyede olduğu ve geçen süreye rağmen düşmeye başladığı nokta süreci sınırlar.
Fermentördeki oyalanma süresi ile birlikte fermentör sıcaklığı gaz verimini ve miktarını doğrudan etkileyen iki önemli etkendir.
1 metreküp fermentör hacmine düşen gaz verimi kısa oyalanma süreçlerinde yüksek gaz miktarı sağlar, ancak sürekli ham gübre ile beslenen fermentöre girecek olan toplam malzeme miktarını dikkate aldığımızda, kısa oyalanma süreçlerinde gaz veriminin düşük olduğunu görürüz...
Uzun süreçli oyalanma süreçlerinde gaz verimi ve organik çözülme derecesi artar, buna karşın 1 metreküp fermentör hacmine düşen gaz verimi ise azalır..
Basitleştirerek ifade edelim; küçük fermentör hacminde kısa zamanda gaz verimi artabilir, büyük fermentör hacminde uzun zamanda gaz verimi birim hacim başına daha az olabilir...
Şimdi ne yapalım..? Pratikte kendini defalarca denenerek kanıtlamış sonuçlara bakalım..
30 - 35 derecelik fermentör sıcaklıklarında oyalanma süresi 30 - 50 gün ,
45 - 55 derecelik fermentör sıcaklıklarında oyalanma süresi 15 - 25 gün olarak
pratikte sınanmıştır. Bu değerler tamamen büyükbaş katı/sıvı ham gübre için geçerlidir. Diğer biyokütle malzemeler için oyalanma süreleri ayrı ayrı belirlenmelidir.
Bizim projemiz de biyogaz tesisinin ılımlı bir bölge olan Ege ve Akdeniz bölgesinde kurulacağını düşünerek, oyalanma süresini en fazla 35 gün olarak kabul edelim...
Şimdi, her gün en az 30 ton ham tırnak altı malzemenin tamamını biyogaz tesisi için kullanacağımızı düşünek;
30 ton/gün x 35 gün = 1050 m3 (metreküp) hacminde toplam fermentör hacmine ihtiyacımız olduğunu buluruz...
Yöntem seçimi aşamasında daha yakından ele alacağımız bir nokta, fermentörümüzün bir tanktan mı, yoksa iki tanktan mı olacağına karar vermektir..
Ülkemiz koşullarını ve işletmelerin mali yapısını dikkate aldığımızda en iyi seçimin bir tank olmasında, yatırım miktarının sınırlı tutulması açısından doğru seçim olacağını kabul edelim.
Fermentörümüzün yüksekliğini 6 - 7 metre olarak belirlersek ;
silindir şeklinde betonarme yapıdaki fermentörümüzün 150 m2 lik bir alana oturacağını saptıyoruz.. seçtiğimiz fermentörün yaklaşık çapı 14 metre olacaktır.
Fermentör boyutlarımız ; Çap(D)= 14 m , Yükseklik(H)= 7,0 m özel betonarme veya siyah DKP çelik yapıda olabilecektir.
Fermentöre yakın bir noktada Kojenerasyon blok güç santralımız, eğer mevcut değilse fermentasyon sonrası biriktirme havuzu veya tankı da biyogaz tesisimizi oluşturacak kısımlardır.
Bu aşamada tesisimizin yaklaşık olarak kaplayacağı alanı, dolayısı ile en uygun kurulum yerini saptamamız gerekecektir.
Gelecek yayınımızda bu önemli aşamayı ele alıp, bünyemize en uygun kurulum yerinin neresi olacağını yine birlikte belirleyeceğiz. Bunun için eğer varsa şimdiden işletmenize ait vaziyet planlarını çıkarın ve mevcut işletmenizle uyum içinde olup olmadığını kontrol edin..
Önümüzdeki hafta yeniden buluşmak üzere hoşça kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder