Giderek dahada azalan fosil enerji kaynakları ve artan enerji fiyatları bugün küçük büyük tüm işletmelerin en önemli ve acil hale gelmiş sorunudur. Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülkedir ve enerji açığı büyümeye devam etmektedir.
Uzun vadeli çözümlerin yanı sıra kısa vadeli çözümler üzerinde durmak ve çözümler üretmek zamanıdır şimdi... Bu durum küçük orta ölçekli ve büyük tarım ve gıda üretimi yapan işletmeler için daha da önem arz etmektedir.
Çünkü bu işletmeler her gün tonlarca organik atık üretmekte ve başka türlü değerlendirmeden bertaraf etmek zorunda kalmaktadırlar. Buda işletmelere ek bir maliyet getirmektedir.
Bugün işletmelerin hemen hepsi organik atıkların enerjiye dönüştürülebileceğini, ve bundan yarar sağlayacaklarının bilincindeler.
Yenilenebilir enerjiler içinde çok yetenekli olan biyogaz bu işletmeler için iyi bir fırsat ve organik atıkların enerji üretimi için kullanılmasına en uygun konsept.
2011 yılında YEK kanununda yapılan iyileştirmelerle biyogaz pazarı ülkemizde gelişmeye başladı ve bugün bir kaç firma bu alanda pazara hakim olma yarışı içine girdiler. Çoğu Alman, Hollanda, Danimarka, Avusturya firmalarından oluşuyor.
Sundukları tekliflere bakınca Türkiye koşullarında oldukça yüksek kalan fiyatlarla karşılaşılıyor, ve tabi ki bu tesislerin finansman ihtiyacını karşılamak zorlaşıyor. Bu arada büyük yerli firmalar Enerji sektöründeki bu büyük açığın farkına erken vararak enerji yatırımlarını hızlandırdılar. Bunlar şu veya bu şekilde finansman yaratmada sorunları aşıyorlar.
Sorun küçük ve orta ölçekli işletmelerin tesis yatırımı için gerekli uygun finansmanı nasıl yaratacak olmalarında...
Bizim bu yeni yayın konumuzun odaklandığı noktada tam olarak bu sorunun çözümü.
Mevcut durumu analiz ettiğimizde, küçük işletmeler için akılcı çözümün kendi ihtiyaçları olan enerjiyi kendi işletmelerinde ortaya çıkan atıklarla karşılayabilir olmasındadır. Bunu sağlayabildikleri takdirde, enerji masraflarını tasarruf edecek ve ayni zamanda enerji işletmecisi de olacaklardır.
Bütün sorun işletme bünyesine en uygun yöntemle ve yatırımla enerji üretimini gerçekleştirmektir.
Ne tür işletme olursa olsun, finansman ihtiyacını belirlemeden önce mutlaka bağımsız bir uzaman mühendislik kurumuna işletmelerine özel bir ''YAPILABİLİRLİK'' çalışması yaptırmalarını ısrarla öneriyoruz... Bir çok girişimci bu önemli kademeyi atlayıp, çeşitli tavsiyelerle veya ilişkilere dayanarak biyogaz yüklenicilerinden fiyat teklifi alarak, o teklif teki yatırım miktarına göre finansman arayışına giriyorlar. Bu hiç bir zaman doğru sonuçlara götürmeyecek bir yöntemdir!
Yapılabilirlik çalışmasını yapan kuruluş tesis imalatına girmemeli ve fiyat vermemelidir, yani biyogaz tesisi satıcısı olmamalıdır. Aksi takdirde yanlı ve taraf tutucu, yanılgı olanağı yüksek rakamlarla baştan yanlış yola girilebilir.
Bu yayın konumuz devam edecektir, gelecek yayınımızda, yatırım miktarı bir yabılabilirlik etüdüne dayanarak belirlenmiş biyogaz yatırımlarının finansman kaynakları, olasılıkları ve gerçekleştirilmeleri üzerinde duracağız, ve bu önemli konuyu birlikte irdeleyeceğiz.
Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum... Hoşça kalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder