3 Kasım 2015 Salı

TÜRKİYE KOŞULLARINA UYGUN KÜÇÜK TİP BİYOGAZ TESİSLERİ - 3

Küçük tip biyogaz tesisleri kimler için uygun olur?

=> Genellikle küçük ve orta ölçekli büyükbaş hayvancılık işletmeleri,

=> Orta ölçekli küçükbaş hayvancılık işletmeleri,

=> Kanatlı sektörü, 

=> Sebze meyve işleme fabrikaları,

=> Biyolojik atık üreten, enerji yoğun işletmelerin tümü.

Küçük tip bir biyogaz tesisi kurmak niyetinde iseniz, öncelikle bir ön keşif ve ön projelendirme çalışması yaptırmalısınız. Bu ön keşifte; 

Günlük atığınızın bir yıllık toplam miktarını, atığın oluşma ve toplanma şeklini, akışkanlık durumunu tespit ettirmeli ve atığınızın laboratuar analizlerini yaptırmalısınız.  

Bu analizlerde öncelikle, atığın kurumadde ve organik kuru madde oranlarını ve mümkün olduğu takdirde, gaz verimini ve N-(azot) miktarını mg/lt olarak tespit ettirmelisiniz.

Tesis yüklenicisiyle anlaşmış olsanız dahi, ondan bu analizlerin yapılmasını ve tesis dizaynının bu değerlere dayanılarak yapılmasını talep etmelisiniz. 
Küçük veya büyük her biyogaz tesisi projelendirilmesinde bu analizlerin yaptırılmasını önemle belirtmek isteriz.

Kanatlı sektörü için dizayn edilecek bir kuru fermentasyon biyogaz tesisi için çok önem belirten özellik, biyokütle(atık) içindeki toplam azot miktarıdır. Zira bu miktarın belirli sınırları aşması durumunda, biyogaz tesisi ne kadar teknolojik olursa olsun belli bir noktadan sonra çökecektir. (Proses çökmesi denilen ve yüksek azot (N) tan kaynaklanan Amonyak birikimi nedeniyle biyogaz üretiminin durması ile sonuçlanan durum)

Küçük yapılı tesislerin bu tür sürprizlere uğramaması gerekir. Burada planlama ve projelendirmenin önemini bir kez daha vurgulamak isteriz...

Tesisinizin iyi bir projelendirmeye ve planlamaya dayandığından emin olmalısınız! 

Hiç bir biyogaz tesisi bir benzeri ile kıyaslanamaz, her tesisin kendi koşulları içinde değerlendirilmesi ve planlanması gerekir. Tıpa tıp benzer tesislerde dahi ayni ham maddeyi kullanmalarına rağmen, farklı sonuçlar gözlemlenebilmektedir.

Takip eden yayınlarda, küçük tip biyogaz tesislerinin ana parçalarını ve yerli piyasadan temin edilebilirliklerini inceleyeceğiz.

Her zaman için dikkate alınması gereken bir gerçek, tesisin mümkün ekonomik, ve ancak gerektiği kadar teknolojik olmasını sağlayabilmektir.

Planlamacının asıl hüneri burada ortaya çıkar...  


                                     Güneş enerji çatılı bir büyükbaş hayvancılık işletmesinde
                                          komakt tip küçük bir biyogaz tesisi P= 100 KWe
 

Değerli blog okuyucuları, yayınımıza iki ay ara verdiğimizden dolayı özür dileriz.

Gelecek hafta küçük tip kompakt(küçük alan ihtiyaçlı) bir biyogaz tesisini sizlere tanıtacağız.

Bu tesis Ege yöresinde 150 büyükbaş süt hayvanı olan dinamik bir işletmeci için projelendirildi, ve önümüzdeki dönem teşviklerinden faydalanarak kurulması planlanıyor.

Kompakt yapıdaki tesisin neredeyse tüm ekipmanları Türkiyeden temin edilerek inşa edilecek.

Gelecek hafta yeniden buluşmak üzere hoşça kalın..



















20 Eylül 2015 Pazar

TÜRKİYE KOŞULLARINA UYGUN KÜÇÜK TİP BİYOGAZ TESİSLERİ -2



Küçük tip biyogaz tesislerini önce kurulu güce göre tanımlamalıyız. Bu tesisler 75-100 KWe. ile 300 KWe elektriksel kurulu güce kadar olan tesislerdir. 
Genellikle kendi enerji ihtiyacını kendi işletmesinde oluşan bitkisel veya hayvansal atıkların çevreye zarar vermeyecek şekilde biyogaz tesisinde fermentasyonu sonucu oluşan biyogazın enerjiye dönüştürerek, karşılamayı amaçlayan küçük tesislerdir.

Bugüne kadar edindiğimiz deneyimlere dayanarak, bu tesilerin aşağıdaki talep ve kriterleri karşılaması gerektiğini söyleyebiliriz;

1-Küçük tip biyogaz tesisleri işletmecinin kendisinin bakım ve işletmesini yapabileceği, mümkün olduğunca basit yapıda, ve kolay bir işletim sistemine sahip olmalıdır.

2-Küçük tip biyogaz tesislerinin ilk yatırım bedeli, sağlanan teşviklerden ve hibe desteklerinden faydalanmaya olanak sağlayacak şekilde ve yüksek olmamalıdır.

3- Kurulumda olabildiğince yüksek oranda yerli malzeme kullanılmalı, ve her zaman kolayca temin edilebilir olmalıdır.

4- Tesis yüksek bir işletim güvencesi, kolay bakım olanağı sunmalı, yıllık sürekli çalışma süresi 8000 saatin altına düşmemelidir.

5- Tesisin ilk montajı, işletmeye alınması kısa sürede mümkün olmalıdır. Somut olarak bu sürenin tüm aktiviteler dahil, 5-6 ayı geçmemesini öneriyoruz.

6- Yatırımın başa baş noktasını yakalama ve geri dönüş süresi olabildiğince kısa olmalıdır.

7- Yatırım kararı almadan bu konuda uzman ve bağımsız kuruluşlardan görüş alınmalı ve mutlaka bir ön projelendirme ve fizibilite(yapılabilirlik araştırması) yaptırılmalıdır.

Bu 7 önemli talep ve kriter dahada genişletilebilir, biz en önemli olanları burada belirttik. 

Küçük tip biyogaz tesisleri hakkında baştan söylenmesi gereken önemli gerçek şudur; küçük biyogaz tesisleri genel olarak ekonomik değildir!

Başka bir ifade ile, küçük tip biyogaz tesislerine harcanan para uzun bir süreçte geri döner...! bu önemli gerçeği hep akılda tutmalıyız.

Enerji maliyetleri bugün yüksektir, yarında yüksek olacak..Yatırımdan önceki enerji faturası ile küçük biyogaz tesislerinin yatırımdan sonraki işletim giderleri faturasını iyi kıyaslamak gerekiyor. 
Burada en can alıcı nokta bu tesislerin ilk yatırım bedellerinin olabildiğince düşük olmasını sağlamaktır. Ancak dikkat! 
''Ucuz'' değil, düşük diyoruz, kurulacak tesis her zaman için yukarıda sıraladığımız 7 talebin tümünü karşılamalıdır!

Yatırım bedelinin olabildiğince sınırlar dahilinde düşük tutulması bugün Türkiye de ki teknoloji ile mümkündür. Burada hüner, deneyim, bilgi ve sağlam referanslardır. 
Bizim yaptığımız çalışmalarda 75- 100 KWe. aralığındaki bir biyogaz tesisine yapılan yatırımın 8- 10 yıl gibi bir sürede geri döndüğüdür. Bu süreç uzundur. Bağlanan sermayenin bu süreç içindeki maliyeti yüksektir ve bu nedenle küçük tip biyogaz tesisleri yatırımında mümkün olduğunca teşvik ve hibe desteklerinden yararlanılmalıdır.

Türkiye de tamamen veya yüksek oranda hayvansal gübre işleyecek olan biyogaz tesislerinin yaygınlaştırılması için özel teşviklerin ve desteklerin oluşması gerekmektedir. İşlenmeyen atık gübrelerin açık sahalara gelişi güzel dökülmesi ve birikmesi vahim çevre sorunlarına sebep olmaktadır.

Küçük biyogaz tesislerinin teknik yapısına girmeden önce önemli noktaları ele aldık, tüm düşüncelerin merkezinde yatırım öncesinde daima verimlilik ve ekonomiklik esas alınmalıdır. 
Daha sonra ise basitlik önemlidir. Kolay ve ekonomik işletim ve tesis güvenliği gibi kriterler mutlaka iyi araştırılmalı ve sağlanmalıdır. 

Önümüzdeki hafta, küçük tip biyogaz tesisinizi nasıl kurabilirsiniz, nerden başlamalısınız, neler yapmalısınız..? sorularına yanıt arayacağız..

Esen kalın!  













  

13 Eylül 2015 Pazar

TÜRKİYE KOŞULLARINA UYGUN KÜÇÜK TİP BİYOGAZ TESİSLERİ

Değerli blog okuyucuları ve takipçilerim,


Nisan ayından bu yana dört ay aradan sonra tekrar birlikteyiz. Bu yeni yayın dizimizde Türkiye de çok yaygın olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için Küçük tip biyogaz tesisleri''  ni ele alacağız. 

Küçük tip biyogaz tesisleri deyince mantıksal olarak küçük işletmeler akla geliyor. Evet söz konusu da küçük işletmeler. Özellikle de kendi enerji gereksinimini kendi işletmesinde oluşan gübre veya biyolojik-organik atıkları işleyerek biyogaz ve enerji üretmeyi hedef alan işletmeler için küçük tip biyogaz tesisleri bu yayın dizimizde esas konu olacak.

Bu işletmelerin başında tabi ki ilk olarak büyük ve küçük baş hayvancılık işletmeleri ve kanatlı hayvancılık işletmeleri geliyor. Sebze meyve işletmeleri, konservecilik işletmeleri, yoğun seracılık yapan işletmeler, ve biyolojik atık oluşturan tüm diğer küçük ve orta ölçekli işletmeleri saymak mümkündür.

Bu işletmelerde oluşan hayvansal ve diğer organik atıkların cinsi günlük ve yıllık miktarları, ve bu atık malzemelerin sürekli temin edilebilir olmaları planlama öncesi mutlaka sağlam veriler olarak saptanmak zorundadır. 

Ülkemizde sayıları giderek artan küçük ve orta ölçekli hayvancılık işletmelerinin yaygın olması, oluşan atıkların çevre sağlığını tehdit etmesinden dolayı kesilen cezaların giderek yıldırıcı olması, buna rağmen düzenli atık bertarafı için döküm ve depoların tesis edilmemiş olmasından dolayı, bu yayın dizimizde küçük ve orta ölçekli hayvancılık işletmelerini hedef kitle olarak seçtik. 
Burada sunacağımız çözüm yolları ve örnek tesis tiplerinin diğer tür atık oluşturan işletmeler içinde geçerli olacağını hemen belirtelim.

Küçük tip biyogaz tesisi deyince, ayda en az 5 bin ve üzerinde elektrik faturası ödeyen işletmelerin öncelikli olduğunu söyleyebiliriz. Yıllık bazda, 50 ila 100 bin TL elektrik gideri olan işletmeler için küçük tip biyogaz tesisi kurmak ve işletmek daha akılcı ve yerinde bir karar demektir. Bu aralıkta olan işletme sayısı oldukça fazladır, ve en önemli ve zorlu gider kalemlerini elektrik faturalarının ödemesi oluşturmaktadır.

2015 yılından itibaren bu tür işletmelerin kendi elektrik enerjilerini karşılamak maksatlı yenilenebilir enerji yatırımları %50 hibe finansmanla desteklenmiştir. Bu destek programının devam edeceğini umuyoruz. Son olarak toplam yatırım tutarının 3 milyon TL ye çıkarılması, teorik olarak 1,5 Milyon TL ye kadar hibe desteği alınabileceği anlamına geliyor, ve bu durumda küçük ve orta ölçekli hayvancılık işletmeleri için bünyelerine uygun tipte bir biyogaz tesisi kurmalarına olanak tanıyor.

Önümüzdeki haftadan itibaren küçük tip biyogaz tesislerinin yapısını, tesisi oluşturan elemanları, tesisin kaplayacağı alanı, planlama aşamasından uygulama aşamasına kadar adım adım ele alıp inceleyeceğiz.

                                  İtalya da kurulu 75 KWe. güçte komakt tip bir tesis.


Değerli blog okuyucuları, lütfen çekinmeden soru ve yorumlarınızı ekleyiniz. Sorularınız bize yol gösterir, araştırmaya teşvik eder.

Önümüzdeki hafta tekrar buluşmak üzere hoşça kalın...










12 Nisan 2015 Pazar

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM - 8

Şimdi ortak bir birime getirdiğimiz 321 BBB büyük baş süt hayvanı birim sayısını eksel tablosuna girdiğimiizde karşımıza aşağıdaki sonuçlar çıkıyor;

Yıllık 4000 ton yaş gübremizin tamamını biyogaz tesisine verdiğimizde bir yıl  içinde toplam 130.053,15 m3 içinde en az %55 oranda metan barındıran biyogaz üretebileceğimizi görüyoruz. 
Günde 356,3 m3 biyogaz elde edebiliyoruz.

Bu biyogazı içten yanmalı bir gaz motorunda yakıt olarak kullandığımızda ve motorumuzun da bir elektrik üreten jeneratörü tahrik ettiğinde tam tamına

50 KWelektriksel  kurulu güç elde edebileceğimiz sonucu çıkıyor.

Bu motor/jeneratör gurubumuz bir yıl içinde tam 8000 saat durmadan çalışıyor.
Bu yaklaşık  335 gün eder. peki 30 gün neden çalışmıyor derseniz, haklısınız ancak motorumuzun, bakım saatleri ve yağ değişim saatleri veya başka sebeplerden dolayı durma süreleri için bu toleransı vermek zorundayız.

Yılda en az 8000 saat çalışan biyogaz tesisimizin jeneratör gurubu bakın ne kadar enerji üretiyor;

Üretilen brüt enerji           :  716.183,10 KWsaat/yıl
Kazanılan termik enerji     :  358.091,55 KWsaat/yıl
Üretilen elektrik enerjisi    :  286.473,24 KWsaat/yıl

Elektrik enerjisi verimimiz toplam brüt enerjinin sadece %40 !
Kazanılan termik enerji ise brüt enerjinin %50 si.

Biyogaz tesisimiz  %40 + %50 = %90 toplam verimle çalışıyor demektir.

Geriye kalan %10 enerji kayıplarını temsil ediyor.

286.473,24 KWh/ 12 ay = 23.872,75 KWsaat elektrik enerjisini aylık üretebiliyoruz.

23.873 KWh x 0.28 kuruş/KWh = 6684,44.- TL eder... eğer sizin elektrik faturanız bu rakkama yakın veya üstünde ise işletmenizde bir biyogaz tesisi kurmayı ciddi olarak düşünmelisiniz. Çünkü elinizde yeterli ham maddeniz var.

Şimdi merak ettiğiniz noktaya geldik, bu biyogaz tesisi bana kaça mal olur?

Eksel tablomuza bakalım, en çok 250.000.- Euro ile bu biyogaz tesisini kurabilirsiniz, yani 700.000.- TL lik bir akılcı yatırım yapabilirsiniz...

Yeni teşvikler bu yatırım bedelinin %50 sini HİBE olarak veriyor...sizin cebinizden sadece  350.000.- TL çıkar.

Biyogaz tesisimizin yıllık masrafları  15.977,50 Euro/yıl , ve

Yıllık ticari kazancı da  15.534,56.- Euro tutuyor, TL olarak ta;

15.534,56 x 2.80 = 43.496,77.- TL lik bir yıllık kazanç getiriyor.

Biyogaz tesisimizin yıllık ürettiği elektrik enerjisinin bizim ödediğimiz fiyatla getirisi ;

286.473,24 KWh x 0, 28 TL = 80212,44 TL bir değer üretebiliyoruz.

Ayrıca bir yılda çiftliğimizin çıkardığı 4000 ton atık ta bize 3788 ton  kokusuz, çevre dostu, mineral gübrenin yerine kullanabileceğimiz organik gübre olarak kalıyor. Tonunu bu haliyle 25.-TL den kabul edersek ;

3788 ton x 25 TL= 94.700.- TL eder. Hiç te fena değil, mineral gübre kullanmaya artık gerek yok.. bu organik gübre toprağa ihtiyacı olan her şeyi sağlıyor....       





Bu yayınımızda '' Bir biyogaz tesisini birlikte projelendirelim'' bilgilendiirme yayın dizimizin sonuna geldik. Son diye bir şey yok, ''nerde bir son varsa orda yeni bir başlangıç vardır '' derler. 

Devam edeceğiz, ve YEK kanununda 2015 ten sonra açıklanacak gelişmeleri yakından izleyeceğiz.  

Bizi izleyen okuyucular ve ilgilenenlerle temasta olacağız, biz mesleğimizin ömür boyu öğrencisiyiz, biz bildiklerimizi sizlerle hep paylaşacağız, 

Bu yayın dizisini mümkün olduğunca basit bir şekilde anlatmaya çalıştık, ama önemli olan sizlerin anlamanızdır.

Bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. 

Yeni yayınlarda buluşmak üzere esen kalın, rüzgar hep arkanızdan essin..






   
  

5 Nisan 2015 Pazar

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM- 7

Buraya kadar bir biyogaz tesisinin projelendirilmesinde ki en kritik aşamaları birlikte ele alıp inceledik.
Ancak önemli bir nokta kaldı.. geçen yayının başında belirtip biraz ertelediğimiz biyogaz tesisimizde elektrik üretimi ile eş zamanda kazandığımız ısı enerjisi...

Dikkat etti iseniz, miktar olarak en az üretilen elektrik enerjisi kadar! Kullanılır hale getirirsek biyogaz tesisimizin verimi artar, ve daha ekonomik işletim mümkün olur, buda yatırımımızın daha hızlı geri dönüşünü sağlar.

Ne var ki, ısı enerjisinin kullanımı her işletme için mümkün olamıyor, ve bu yüzden biyogaz tesisimizin verimliliği düşüyor!
Tabi bu arada hemen belirtelim, her biyogaz tesisi kazandığı ısı enerjisinin küçük bir kısmını kendi ihtiyacı için kullanır, % 10-15 kadarını...seçilen yöntem tekniğine göre bu az veya daha çok olabilir.
Küçük tesisler genel olarak ''verimsiz'' diye damgalanırlar, bir bakıma şimdiye dek doğru bir tezdi. Ancak biyogaz teknolojilerindeki yeni gelişmeler artık bu tezi çürüttü. Küçük tesislerde verimli ve ekonomik işletilebilirler. Yinede ortak olan nokta, ısı enerjisinin akılcı yani kar sağlayıcı kullanımını sağlamak...

Biyogaz tesislerinde geri kazanılan ısı enerjisi çeşitli maksatlar için kullanılıyor, bunlardan daha öncede söz etmiştik, yinelemekte fayda var..;

> Sera ısıtmasında, (kışın),
> Konut ısıtmasında(kışın),
> spor salonu ısıtılmasında,
> Gübre kurutmada,
> Sebze meyve ve baharat bitkilerinin kurutulmasında,
> Mısır kurutmasında,
> Soğutma amaçlı,
> yeniden elektrik enerjisine dönüştürülebilir(ancak düşük bir verimle...!)

Bu uygulamalar en yaygın olanları. Yeni bazı araştırmalar ısı enerjisinin kesikli değil, tam yıl boyunca kullanılmasına olanak sağlayacak gelişmeler kaydetmeye devam ediyor. Bunları sırası geldiğinde sizlerle paylaşacağız.

Birlikte projelendirmeye devam ettiğimiz biyogaz tesisinin önemli kısımlarının boyutlarını ve özelliklerini şimdi biliyoruz. Bundan sonra projemizin detaylandırılmasına başlayacağız. Ancak bu detaylara girmeden, tesisimizin yatırm miktarını kabaca hesaplayabiliriz.

Bunu yapalım, çünkü detaylar bizi bir hayli oyalar. Bunun için exel tablomuza girerek, elimizdeki büyük baş hayvan sayısını (sağmal- genç ve buzağı sayılarını) bir faktörle birime çevirip, toplam büyükbaş birimsel sayısı olarak hesaplamak zorundayız,  böylece atık miktarını ve üretilebilecek biyogaz miktarını daha sağlıklı olarak belirlemiş oluruz.

Örnek;  Çiftliğimizde 

150 adet sağmal hayvan
  50 adet kuru hayvan
100 adet genç hayvan (1 yaşa kadar küçük)
70   adet buzağı olduğunu varsayalım.  Buna göre;

150 x 1.2= 180 BBB        BBB= Büyükbaş birim
  50 x 1,0=   50 BBB
100 x 0.7=   70 BBB
70   x 0.3=   21 BBB
_______________________
Toplam   =  321 BBB

Şimdi bu 321 Büyük BBirim sayısı ile doğru hesaplama yapabileceğiz. Bu faktörler yıllarca yapılan deneyler ve kazanılan deneyimlere dayanmaktadır ve KTBL verileridir.

Önceki tespitlerimizde tesisimizde ne mısır silajı, ne ot silajı, nede başka bir ham madde kullanmayacağız. Sadece akışkan haldeki homojen gübreyi kullanacağız.

Dilerseniz burda bu yayını bitirelim, kısa tutmaya çalışıyoruz, ve her adımın özümsenmesini, anlaşılmasını amaçlıyoruz.

Bundan sonraki yayında, sizlerle tesisimizin otomatik olarak hesapladığımız sonuçlarını paylaşacağız; 

Toplam üretilen elektrik ve ısı enerjisini, ısı enerjisinin ne kadarını tesisimizin kendisi için kullanacağını, üretilen elektrik enerjisinin miktarını ve parasal değerlerini, tesisimizin toplam yatırım bedelini, teşviklerden faydalanma oranını,
Ticari gelir miktarını, ve net kar miktarını, net kara göre tesis yatırımının geri dönüş sürecini birlikte inceleyip yorumlayacağız.

Bloğumuzu takip edenlerin her geçen gün artmasını ülkemizde biyogaz teknolojisinin benimsendiği olarak algılıyor ve seviniyoruz. sevincimizin asıl temelini sizlere gerçekten yararlı bilgi sunmuş olabilmek oluşturacaktır.

Bu anlamda gelecek yayında buluşmak üzere hoşça kalın.

Bize ulaşın, sorun bildiğimizi sizlerle paylaşalım, bilmediğimizi birlikte öğrenelim.. Bizler mesleğimizin ömür boyu öğrencileriyiz....

Hoşça kalın...






  

  













29 Mart 2015 Pazar

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM - 6

Birlikte projelendirdiğimiz biyogaz tesisimizin üretebileceği kojeneratif enerji miktarını geçen yayınımızda hesaplamıştık. Sonuçlar şöyleydi;

Üretilebilecek Elektrik enerji miktarı yılda:   528.000 KWsaat/yıl,

Kazanılan termik(ısı) enerji miktarı yılda  :  633.600 KWsaat Yıl,

Toplam üretilen net kojeneratif enerji 
miktarı yılda                                         :1.161.600 KWsaat/yıl. 


Tesisimizin ürettiği bu kojeneratif eş zamanlı enerjinin tamamını kullandığımızda biyogaz tesisimizin veriminin  %90 olacağını saptamıştık.

Termik (ısı) enerjisini nerede ve nasıl kullanacağımıza geçmeden önce, saptamamız gereken bir önemli nokta daha kaldı.

Biyogaz kojenerasyon ünitemizin elektrik üreten gurubunun kurulu gücü...

Basit hesaplama yöntemine göre, kojenerasyon ünitemiz yılda en az 7500- 8000 saat çalışacaktır,

toplamda yılda 528.000 KWsaat elektrik enerjisi üretiyorsak, 

528.000 KWsaat/8000 saat = 66 KW elde ederiz. Satın alacağımız kojenerasyon gurubunun elektrik üreten jeneratör kurulu gücü ;

Teorik olarak,   66 KW  olmalıdır.


Ancak bu hesap kaba bir değeri bulmamızı sağladı. Pratikt değeri bulmamız için
günlük üretilen biyogaz miktarından hareket etmek daha doğru olacaktır. Çünkü kojenerasyon ünitesinin doğru seçimi için gaz motorunun günlük üretilen biyogazla uyum içinde olması gerekecektir..! 

Bir yılda üretilen biyogaz miktarımız  220.000 Metreküp tü. Bu da günde yaklaşık  603 metreküp biyogaz demektir. Kojenerasyon ünitemizin gaz motoru 24 saatte bu miktardaki biyogazı yakacak şekilde seçilmelidir...

Bu gaz motorunun 1 KW kurulu güç için günde(24 saatte)  12 m3 biyogaza itiyacı vardır. Buna göre;

603 m3/12 m3 = 50.25 KW =>  50 KW lık bir kojenerasyon ünitesi pratik doğru seçim olacaktır. 

Diğer bir hesaplamada şöyle mümkün;

yılda üretilen ortalama biyogaz miktarı/ 365 gün x elektriksel faktör KWsaat/m3=>>;

220.000 m3/ 365 gün x 2 KWsaat/m3 =  1205 KWsaat


1205 KWsaat/24 saat = 50.22 KW => 50 KW

Böylece  günlük sıvı-katı gübre miktarı 30 ton olan bir büyük baş hayvancılık tesisi için ki böyle bir tesiste toplam 300-400 hayvan sayısı olabilir, bir biyogaz tesisinin üretebileceği toplam enerji miktarının ;

1.161.600 KWh/yıl, bunun  528.000 KWh/yıl elektrik enerjisi, ve 633.600 KWh/yıl da ısı enerjisi olabileceğini, ve böyle bir tesis için işletme içinde 700 m2 lik bir kurulum sahasına gerek duyacağını, seçilecek kojenerasyon ünitesinin en az 50 KW elektriksel güce sahip olması gerektiğini birlikte hesapladık. 

Bundan sonraki aşamalarda projenin toplam maliyetini, bu maliyetin hangi kısımlardan nasıl oluştuğunu, biyogaz tesisi işletmeye alındığında sağlayacağı toplam faydaların neler olduğunu ve bunların parasal değerlerini, tesisin kurulduğunda karlı çalışıp çalışmayacağını, kar ettiği tekdirde tesis maliyetinin kendini kaç yılda geri ödeyeceğini, ve tüm bunların sonunda bir biyogaz tesisi kurmak için karar verme kriterlerini birlikte ele alacağız.

Bundan sonraki yayında tekrar buluşmak üzere hoşça kalın...














21 Mart 2015 Cumartesi

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM - 5

Son olarak projemizin en büyük yeri kaplayacak olan fermentör için gerekli alanı saptamıştık ve bunun için en az 150 m2 yere ihtiyaç duyduk. 
Fermentörle birlikte biyogaz tesisimizin diğer önemli kısımlarına bir bakalım;

1- ana fermentör, 2- yardımcı fermentör, 3- blok güç santralı(kojen grubu da denir), 4- teknik makina dairesi, 5- fermente olmuş gübre depolama havuzu,6- ön toplama karıştırma ve denge havuzu.

Biz inşai masrafları sınırlamak maksadıyla sadece bir ana fermentörle yetinmeyi planlamıştık. Fermente olmuş ve gazı tamamen alınmış gübre için bir biriktirme havuzu, lagünü veya tankına ihtiyacımız var.. 

Türkiye de bunun için genelde betonarme veya folyo tabanlı geçirimsiz havuz veya lagünler kullanılıyor. AB ülkelerinde üstü açık depolama lagünlerine olası çevresel etkilerinden dolayı izin verilmiyor ve en az 180 günlük bir depolama hacmi şart koşuluyor. 
Ülkemizde fermente olmuş nitelikli gübre tarımda daha sık kullanıldığından pratikte 90 günlük bir depolama hacmi yeterli olmaktadır.

Projemizde günlük oluşan gübre miktarımız 30 m3/gün olarak belirlenmişti. Bu miktarı 90 günlük biriktirme için;

90 gün x 30 m3/gün =  2.700 m3 lük bir hacim gerekecektir.

Bunun için betonarme silindirik veya dikdörtgen şeklinde geçirimsiz havuz yapılabileceği gibi, yeterli arazi durumunda zeminde oluşturulacak ve tabanı geçirimsiz bir membranla kaplı üstü açık lagün de yapılabilir.

Kararı kendi finansal durumunuza ve olasılıklarınıza göre doğru olarak belirlemelisiniz!

En ideali nedir diye sorarsanız, biz silindirik yapıda ve üstü yine fermentörde olduğu gibi membranla kapatılmış bir nihai gübre depolama tankı öneririz. Bu sayede, nihai depolama tankını fermentasyon biyolojisini iyileştirmek maksadıyla kullanabilir ve oluşabilecek en son gazı bile güç santralında değerlendirebiliriz.

Bu durumda bu depolama ve ayni zamanda 2. fermentör olarak kullanabileceğimiz tank için de yaklaşık  385 m2 yere ihtiyaç duyacağız. 

Böylece  150m2 + 385 m2 = 535 m2 bir alana ihtiyacımız olacak. Diğer dış ünitelerin de yaklaşık 100 m2 ye ihtiyaç duyacağını pratik deneyimlere dayanak söyleyebiliriz. Böylece biyogaz tesisimiz için arazimizin en uygun yerinde,

650- 700 m2 lik bir alanı ayırmamız gerekecektir.

Bundan sonraki adımımız yıllık elde ettiğimiz 11.000 ton veya m3 büyük baş hayvan gübresinin biyogaz potansiyelini hesaplamak olmalıdır.

Pratik hesaplama yöntemine göre; 1 m3 büyükbaş akışkan gübrenin biyogaz verimini 20 ila 23 m3 olarak kabul ettiğimizde(kaynak KTBL);

11.000 ton/yıl x 20 m3/ton  =  220.000 m3/yıl, yıllık biyogaz potansiyelimiz,

220 bin metreküp olarak belirlemiş oluruz.

Bu miktardaki biyogaz ile ne kadar enerji elde edebilirim ? sorusuna yanıt verelim;

 1 m3 biyogazla yaklaşık 6 KWh birleşik(elektrik ve ısı) enerji elde edebiliriz

buda,    

220000 m3  X  6 KWh/m3 =  1.320.000 KWh (kilovatsaat) enerji demektir.

Biyogaz birleşik(blok) güç santralimizin elektriksel veriminin %40 olduğunu varsayarsak;

1.320.000 KWh x %40 =  528.000 KWh (kilowatsaat) elektrik enerjisini bir yılda kazanabileceğimizi hesaplıyoruz..

1.320.000 KWh - 528.000KWh = 792.000 KWh lık ta ısı enerjisi kazanıyoruz.

Bu miktarın belirli bir kısmı (%10-12) kayıplardan oluşur ve geri kazanılamaz, %8 ila 15 kadarını da tesisimiz kendi ihtiyacı için kullanacaktır.

Bunun toplamda %20-25 kadar olduğunu kabul edebiliriz, bu durumda;

792.000 KWh X 20% =  158.400 KWh;

792.000 -158.400 = 633.600 KWh lik bir ısı enerjisini de, ısıtma, kurutma, soğutma, ve hatta yeniden elektrik enerjisine dönüştürme maksatlı kullanabiliriz.

Dolayısı ile toplamda  633.600 + 528.000 = 1.161.600 KWh enerji yi kojeneratif olarak elde etmiş oluruz.

Bu enerjinin tamamını kullandığımızda biyogaz tesisimizin verimi %90lar civarında olacaktır.

Şimdi burada biraz duralım ve düşünelim;

a) elektrik enerjisi toplam enerji üretimimin sadece yarısına yakın, %40..!

b) Termik enerji miktarım ise %60 larda..tesisimim kendi ısı ihtiyacını düşersem bile, hala %50 ısı enerjisi atıl olarak elimde duruyor... Ne yapmalıyım? ne yapabilirim?....

Bu sorulara bir sonraki yayınımızda yanıtlar arayacağız...

Sizlerden yorum ve soru bekliyoruz.. konuya olan ilginizden çok memnunuz. Bizim amacımız, sizlere doğru bilgi vermek ve en doğru kararı vermenizde yardımcı olmaktır.

İşleriniz su gibi aksın ve rüzgar hep arkanızdan essin, hoşça kalın.....
























  

8 Mart 2015 Pazar

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM - 4

Geçen hafta bir biyogaz tesisinin en önemli kısmı olan fermentör hacmini ve kaplayacağı alanı birlikte saptamıştık.

İşletmenize ait vaziyet planı son uygulamayla örtüşüyor ise, şimdi o plan üzerinde biyogaz enerji santralımızın en uygun yerleşim yerini saptamalıyız.

'En uygun' ne anlama gelir? ve belirleyici kriterler nelerdir? sorularına yanıt arayalım.

Eğer tesisimizde önceden yaptırdığımız bir ön gübre toplama ve karıştırma havuzumuz varsa, tesisimiz bu havuzun yakınında bir yerde inşa edilmelidir.
Çünkü böyle olduğunda fermentörlere akışkan gübreyi en kısa boru hatları ve en düşük pompa gücü kullanarak iletebiliriz.

Diğer belirleyici kriter ise tesisimizin mevcut bir trafomuz varsa, ona yakın olmasıdır.  
Biyogazın patlayıcı bir gaz olması nedeniyle, biyogaz tesislerinde güvenlik zonları(bölgeleri) oluşur, bu kriterde tesisin konuşlandırılmasında dikkate alınacaktır.
Başka bir önemli kriterde tesisimize gübre ikmali ve diğer nedenlerle giren çıkan araçlar için yeterli büyüklükte manevra alanlarının bulunmasını dikkate almaktır.

Planlamada sadece bugünü değil beş on yıl sonrası gelişmeleri de dikkate almalıyız..!
İşletmeniz beş yıl sonra ne kadar büyüyecek? yapılmış planlarınız ve projelere göz atın, hedef hayvan sayılarınızı belirleyin..

Bu kriterlere göre en uygun kurulum yeri seçimi yapılırken, bazı kurumlarla görüşmeler yapılırsa daha sonra oluşabilecek bazı sürprizler öngörülebilir hale getirilir ve önlemler alınır..

Bizim önerimiz, yerel yönetim(Belediye), Elelektrik enerji sağlayıcısı kurum, ve Tarım müdürlükleri, sivil toplum kuruluşları ve DSI ile ön görüşmeler yapıp, görüşlerini ve en iyisi tesis için desteklerini almak olacaktır.

Tüm bu araştırma ve belirlemeler tamamlandığında projelendirmenin çerçevesi çok daha net belirlenmiş olacaktır. Bu sayede ön görüleri sağlam, dayanılabilir verilerle profesyonel bir projelendirme ve planlama mümkün olur.

Acele etmeyin, önünüze her çıkan '' Uzman firmadan'' bu araştırmalar olmadan teklif istemeyin.! Bağımsız uzman kurumlardan ve mühendislerden önce bir yabilabilirlik etüt çalışması isteyin ve bu çalışmaların sonuçlarına uygun teklifler alın...ve değerlendirin.

Bu aşamanın tamamlanması durumunda artık biyogaz enerji santralınızın kurulum yerini belirlemiş olursunuz.. Fermentörün kaplayacağı alanı belirledikten sonra şimdi tesisimizin diğer kısımlarının kaplayacağı yeri, dolayısı ile toplam yer ihtiyacımızı, yukarıdaki kriterlere göre belirlenmiş kurulum yerinin sunduğu olanaklarla birlikte saptayabiliriz.

Bir sonraki yayınımızda bu aşamayı ele alacağız.

Hoşça  kalın...
















1 Mart 2015 Pazar

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM- 3

Bundan önceki yayında, 30 ton/gün tırnak altı gübre üreten bir süt hayvancılığı işletmesini örnek almış, ve yıllık üretilen tırnak altı ham gübre mikarını hesaplamıştık.

Bu miktar tam olarak 10950 ton veya metreküp e eşdeğerdi. Pratik olarak bu miktarı  yılda 11000 ton olarak kabul edelim.

Bu noktada tekrar bu ham gübrenin akışkan(sıvı/katı) halde olduğunu ve ham madde olarak başka bir biyolojik atık kullanılmayacağını kabul edelim. 
Eğer silaj çürüğü, silaj artığı, veya yem artıkları gibi malzemelerde atık içine karışıyorsa, bunların miktar ve cinslerini dikatte almamız gerekecekti..!

Şimdi önemli bir planlama aşamasına geldik, bu aşamada asla hata yapmamamız gerekiyor.!

Fermentör hacminin hesaplanması, ham maddenin cinsi ve miktarına sürekliliğine çok bağlı olaması yanında, fermentör sıcaklığına da çok bağlıdır.
Fermentasyona katılan bakteriler(mikro organizmalar) kullanılan malzemenin yapısına göre farklılık gösterirler. Önemli olan bu bakterilerin çoğalmasına ve sayılarını en az iki katına çıkarmalarına olanak verecek yeterli süre fermentörde kalmalarını sağlamaktır.

Bu süreye fermentörde kalma, fermentördeki oyalanma süresi diyelim. Eğer çok kısa seçersek mikro organizmalara en az iki katı çoğalmalarını engelleriz ve buda bakterilerin azalmasına, ve gaz oluşumunun önlenmesine yol açar..!

Bu sürenin en üst limitini pratikte kazanılan deneyimler, teknik ve ekonomik koşullar belirler. Bu süreç içindeki gaz üretiminin en üst seviyede olduğu ve geçen süreye rağmen düşmeye başladığı nokta süreci sınırlar. 

Fermentördeki oyalanma süresi ile birlikte fermentör sıcaklığı gaz verimini ve miktarını doğrudan etkileyen iki önemli etkendir.

1 metreküp fermentör hacmine düşen gaz verimi kısa oyalanma süreçlerinde yüksek gaz miktarı sağlar, ancak sürekli ham gübre ile beslenen fermentöre girecek olan toplam malzeme miktarını dikkate aldığımızda, kısa oyalanma süreçlerinde gaz veriminin düşük olduğunu görürüz...

Uzun süreçli oyalanma süreçlerinde gaz verimi ve organik çözülme derecesi artar, buna karşın 1 metreküp fermentör hacmine düşen gaz verimi ise azalır..

Basitleştirerek ifade edelim; küçük fermentör hacminde kısa zamanda gaz verimi artabilir, büyük fermentör hacminde uzun zamanda gaz verimi birim hacim başına daha az olabilir...
Şimdi ne yapalım..?  Pratikte kendini defalarca denenerek kanıtlamış sonuçlara bakalım..

30 - 35 derecelik fermentör sıcaklıklarında oyalanma süresi  30 - 50 gün ,

45 - 55 derecelik fermentör sıcaklıklarında oyalanma süresi  15 - 25 gün olarak

pratikte sınanmıştır. Bu değerler tamamen büyükbaş katı/sıvı ham gübre için geçerlidir. Diğer biyokütle malzemeler için oyalanma süreleri ayrı ayrı belirlenmelidir.

Bizim projemiz de biyogaz tesisinin ılımlı bir bölge olan Ege ve Akdeniz bölgesinde kurulacağını düşünerek, oyalanma süresini  en fazla 35 gün olarak kabul edelim...

Şimdi, her gün en az 30 ton ham tırnak altı malzemenin tamamını biyogaz tesisi için kullanacağımızı düşünek;

 30 ton/gün x 35 gün =  1050 m3 (metreküp) hacminde toplam fermentör hacmine ihtiyacımız olduğunu buluruz...

Yöntem seçimi aşamasında daha yakından ele alacağımız bir nokta, fermentörümüzün bir tanktan mı, yoksa iki tanktan mı olacağına karar vermektir..

Ülkemiz koşullarını ve işletmelerin mali yapısını dikkate aldığımızda en iyi seçimin bir tank olmasında, yatırım miktarının sınırlı tutulması açısından doğru seçim olacağını kabul edelim.

Fermentörümüzün yüksekliğini 6 - 7 metre olarak belirlersek ;

silindir şeklinde betonarme yapıdaki fermentörümüzün  150 m2 lik bir alana oturacağını saptıyoruz.. seçtiğimiz fermentörün yaklaşık çapı 14 metre olacaktır.

Fermentör  boyutlarımız ;  Çap(D)= 14 m ,  Yükseklik(H)= 7,0 m özel betonarme veya siyah DKP çelik yapıda olabilecektir.


Fermentöre yakın bir noktada Kojenerasyon blok güç santralımız, eğer mevcut değilse fermentasyon sonrası biriktirme havuzu veya tankı da biyogaz tesisimizi oluşturacak kısımlardır.

Bu aşamada tesisimizin yaklaşık olarak kaplayacağı alanı, dolayısı ile en uygun kurulum yerini saptamamız gerekecektir. 

Gelecek yayınımızda bu önemli aşamayı ele alıp, bünyemize en uygun kurulum yerinin neresi olacağını yine birlikte belirleyeceğiz. Bunun için eğer varsa şimdiden işletmenize ait vaziyet planlarını çıkarın ve mevcut işletmenizle uyum içinde olup olmadığını kontrol edin..

Önümüzdeki hafta yeniden buluşmak üzere hoşça kalın...









   
















22 Şubat 2015 Pazar

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM -2

Geçen haftaki yayınımızda başladığımız yeni yayınımıza kaldığımız yerden devam edelim.

2. adım yer seçimi idi. Yer seçimini yapmadan önce tesisimizin arazimiz üzerinde ne kadar yer kaplayacağını kabaca bilmemizde yarar var.

Daha önceki yayın kayıtlarımızda biyogaz tesisini oluşturan ana kısımları tek tek ele alıp incelemiştik ve hatırlarsanız tesisin fermentör veya biyolojik reaktör denilen betonarme veya çelik yapıdaki kısımlarının en fazla yer ihtiyacı olduğunu tespit etmiştik.  

Fermentör pratik uygulamalarda  ayr ayrı ve birbirinin hacmine yakın iki tank olarak yapılır. Bu iki ayrı kısıma ayrılmış fermentör aslında sadece bir fermentörün ikiye bölünmüş şeklidir. 
Pratikte bu uygulama kendini geçerli kılmıştır, çünkü bu şekilde ham madde daha iyi fermentasyona uğramaktadır. Fermentasyon da ana hedef ham maddenin Biyogaz potansiyelini sonuna kadar kullanmak olmalıdır!
Bu hedefi gözetmeyen bir planlama ve ardından projelendirme de ham maddenin gaz potansiyeli tamamen kullanılamaz ve bu da tesis verimliliğini doğrudan olumsuz etkiler, oysa siz verimli veya verimsiz olacak bir biyogaz tesisine ayni yatırımı yapmış olursunuz..! ne kötü bir sonuç..!

Ancak şunu bu noktada hemen söyleyelim ki, fermentörün iki kısımdan oluşmuş olması bunu her zaman garanti etmeyebilir.
    
Önemli olan tek veya iki parçadan oluşmuş fermentörde olsa, ham madde içindeki gaz potansiyelinin tamamıyla kullanılmasını sağlayabilecek bir planlamanın gerçekleşmesidir.. işte işin mühendislik kısmı burda büyük, büyük rol oynar...Tabi ki bunu siz yatırımcı ve girişimcilerden beklemiyoruz. Biliniz yeter, talep ediniz, isteyiniz, ve sorunuz..bu yayınların amacı size bu noktalarda yardımcı olmak ve destek vermektir..

Öyleyse, kabaca da olsa ilk yapmamız gereken iş, günlük atık miktarımızı, kendi deneyimlerimize göre hesap etmemizdir. Planlayıcıların bulduğu rakamı lütfen talep edin ve kendi saptadığınız miktarlarla kıyaslayın.. çünkü bu tespit tesisinizin kapasitesini, gücünü ve sürekliliğini belirleyecektir!
En gerçekçi rakamları ancak siz bilirsiniz.. günde, haftada, ayda ve yılda kaç römork veya kamyon atık oluşuyor..?

Varsayalım, sizin tesisiniz de ortalama günlük 10 traktör römorku sıvı/katı tırnak gübresi oluşuyor bundan eminsiniz.

Bu pratik olarak bir römork için 3-4 ton veya metreküp atık demek..10 römork dersek, günde 30 ton tırnak gübreniz var demektir.. ve bu yılda;

365 gün x 30 ton/gün = 10950 ton/yıl  eder. Bir hayli önemli miktar..!

Bakın bu malzemenin kabaca biyogaz potansiyelini hesaplayalım;

1 ton büyükbaş süt hayvanı tırnak gübresi yaklaşık olarak  23 metreküp biyogaz potansiyeli taşır... bu pratik olarak;

%55 metan gazı oranında; 13 metreküp Metan  gazına veya doğal gaza eşdeğerdir.

Bakınız, bu tam tamına 1000 adet mutfak tüpü eder...! potansiyele dikkat edin! müthiş...İsterseniz biyogaz üretip, metan gazı kısmını ayrıştırıp, bir yakıt istasyonu bile kurabilirsiniz.

Evet ama biz biyogaz tesisimizi planlamaya devam edelim..
Bundan sonraki adımda 3. adım, fermentörlerimizin yaklaşık hacimlerini, ve oradanda arazimizde kaplayacakları alanı birlikte hesap edeceğiz..

Değerli takipçi ve okurlarım, yayınları mümkün olduğunca kısa ve öz tutmaya gayret ediyoruz, bize bu knudaki fikirlerinizi bildirirseniz çok sevineceğiz, daha anlaşılır, daha öz ve doğru bilgi sunmak bizim asıl hedefimizdir...

Bir sonraki yayınımıza kadar hoşça kalın....


                               İki kısımdan oluşmuş bir fermentasyon kısmı ve tabana yakın
                               kısma döşenmiş ısıtıcı borular...   












14 Şubat 2015 Cumartesi

BİR BİYOGAZ TESİSİNİ BİRLİKTE PROJELENDİRELİM - 1

Bu yeni yayın dizimizde bir biyogaz tesisini birlikte projelendireceğiz.. Bundan amacımız şu;
Biyogaz tesislerine olan ilgi son teşvikler ve hibelerle birlikte arttı ve artmaya da devam edecek.
Yenilenebilir(yenienerji) enerji türlerinin sunduğu avantaj ve dezavantajları konuya girmeden bir önceki yayınımızda ele almıştık. Biyogaz tesisleri bir anlamda Atık değerlendirme ve geri kazanma tesisleri olarak ta değerlendirilebilir. Bu yönüyle biyogaz tesisleri özel bir değer kazanmaktadır. hayvan çiftliklerinde oluşan atıkların gelişigüzel depolanması yasa ile kısıtlanmıştır, ve çevreye doğrudan olumsuz etki yapmaktadır. Bu yönü ile biyogaz tesisleri özellikle hayvan çiftlikleri, gıda işleme endüstrisi için önemli bir entegre enerji kazanım tesisi olarak değerlendirilmelidir.

Nerde olursa olsun, bir biyogaz enerji üretim tesisine yatırım yapmayı düşündüğünüzde bir çok soruyu yanıtlamanız ve iyi bir ön planlama yapmalısınız. Bu önemli noktayı geçmiş yayınlarda sık tekrarladık. Öyle ise başlayalım:

1. ADIM

Biyogaz tesisinde ham madde olarak ne kullanacaksınız?

Çiftlik atıklarınız ise, atıklarınızın günlük, aylık, yıllık miktarını ve ne vasıfta olduğunu saptamalısınız... Çiftliğinizde atıklar mekanik sıyırıcılarla bertaraf ediliyorsa, bir ön toplama ve biriktirme havuzunuz vardır, ve gübre sıvı halde ve akışkandır.
Küreme yaparak temizleme yapıyorsanız atıklar muhtemelen yarı veya tam kuru durumdadır.
Temizleme esnasında su kullanıyorsanız, bu su içinde dezenfektanlar olabilir, tırnak altı atık içine bir miktar kuru yem karışıyor olabilir. Tüm bunlar planlama için önemli verilerdir. Bu verilerin tam ve eksiksiz saptanması gerekir.

Örnek A;
A- çiftliğinde mekanik otomatik sıyırıcılar var ve atık günlük düzenli olarak toplanıyor, ayrıca basınclı su ile yıkama gerektikçe yapılıyor, ve bu temizlik için kullanılan suyun miktarı da belirlenebilir durumda. A-çifliğinde içinde bir adet karıştırıcı parçalayıcı olan toplama havuzu var.

Atığın içinde yem artıkları veya silaj artıkları yok..! Burada planlama için çıkış koşulları ham madde bakımından belirli. Gerekirse atıktan rastgele bir numune alıp analiz ettirmek mümkün. 

Örnek B;

B-çiftliğinde ise tırnak altı atık malzeme traktörle küreme ile yapılıyor, ve her gün değil.. Ham madde genel de ve yaz aylarında oldukça kuru... sıvı kısmı kısmen tamamen buharlaşmış..

Burada ham madde kuru bir halde, ve planlama içinde oldukça dikkate alınması gereken bir durum var.   

Şimdi bu iki çiftliğe birer biyogaz tesisi projelendirdiğimizi var sayalım, ilk olarak şunu belirtelim ki, her iki tesisin ham madde besleme şekli birbirinden farklı olacaktır.
Dikkat ediniz, daha işin başında ayni tür ham madde olmasına karşın, durum projelendirme açısından farklılık arz etmektedir.!

Soru?; her iki tesiste de atık miktarlarının tonaj olarak aynı miktarda olduğunu varsayarsak, size göre hangi tesiste daha çok biyogaz üretilir?

Tabi ki ham maddenin kuru olduğu tesiste.. çünkü sudan biyogaz ve enerji elde edilemez...

Burdan şu sonucu çıkarabiliriz; Biyogaz tesislerinde kuru ham madde kullanıldığında biyogaz miktarı artar.


2. ADIM;

Biyogaz tesisini arazimde nereye yerleştirmeliyim..?

Çok fazla önemsenmiyecek bir nokta gibi görünse de, bu nokta planlama için oldukça önem taşır. Neden?

> ham madde nakli,
> ham madde şekli,
> ham madde transferi,
> Ulaşılabilirlik,
> Enerji nakil hatlarına olan uzaklık,
önemli etkenler olarak dikkate alınmalıdır.

Arazinizin vaziyet planları ve çiftliğin yerleşim planlarını da bu aşamada elinizde bulundurun..

Ne tür tesis olursa olsun, bir biyogaz tesisinin planlamasına yeterince zaman ayırmayı ihmal etmeyin!, çünkü bu zamanı projeniz uyugulanırken geri kazanacaksınız, ve projeniz o kadar kısa zamanda tamamlanacak...

Bir sonraki yayınımızda yer secimi için önemli olanları ele almaya devam edeceğiz...

Hoşça kalın...